Orta Asya’dan Günümüze Şaman Kültürü

Orta Asya'dan Günümüze Şaman Kültürü

Orta Asya’dan Günümüze Şaman Kültürü

Şaman Kültürü

Şamanlar, Türklerin Tengricilik inancında ata ruhlarla bağlantı kurabilen kişilerdir. Şaman yerine “Kam” denildiği de bilinmektedir. Şaman ruhlar ile insanlar arasında köprü işlevi görerek ruhlardan aldıklarını insanlara aktarır. Transa girerek ata ruhlarla bağlantı kurabilir, ilham alabilir, bu sırada görüp duyduklarını ayin (tören) yapıldığı sırada dans veya sözler eşliğinden diğer insanlara aktarır. Kendisi trans halinde olduğu içinde söylediklerini ve yaptıklarını tam anlamıyla hatırlamaz.

Şamanlar ayin veya törenlere öncülük etmek dahil birçok görevlerde bulunmuşlardır. Şifacı dahil bir çok şaman çeşidi vardır ve bu şamanların yaptıkları zaman içinde kültür haline gelmiş ve Şamanizm olarak anılmaya başlanmıştır.

Uygur Türklerinde Şaman, ruhsal sorunlar yaşayan hastaları iyileştiren “otacı” olarak anılmıştır. Günümüzdeki karşılığı psikolog ve parapsikologtur. Şaman adayları küçük yaşta belirlenerek bir Şaman gözetiminde eğitime tabi tutulur. Yapılan sınavda başarılı olanlar Şaman yetkisi alırlardı.

Şaman ve Ruhsal Dönüşüm

Şaman ve ruhsal dönüşüm

Şaman” kavramının günümüzdeki karşılığı olarak şu ifadeleri kullanabiliriz. Ruhsal arayış ve ruhsal dönüşüm, parapsikoloji, ruhsal şifacılık, kendini gerçekleştirme, ruhsal bütünleşme… Şaman kavramı “Şamanizm” kelimesi ile dinsel bir çağrışımda bulunsa da temelinde insanın ruhsal bütünleşmesi ve ruhsal kabiliyetlerini açığa çıkararak diğer insanlara yardımcı olmasını temsil eder. Bu açıdan baktığımızda şaman kültürünü dünyanın hemen her yanında görebiliriz. İnsanın doğa ve doğada yaşayan canlılarla bütünleşmesi. Ruhsal anlama ve kavrama, ruhsal iletişim. Birlikte yaşadığımız madde boyutundaki her maddenin ruhsal açıdan anlaşılabilir hale gelmesi ve bütünsel dengenin korunması bu yaklaşımla içe içedir.

Orta Asya Türkleri ile kültürel benzerliklerine baktığımızda Amerika kıt’asında yaşayan Kızılderili kabilelerinde de şaman kültürünün izlerini görmek mümkündür. Forrest Carter tarafından kaleme alınan ve Apaçilerin liderleri Geronimo öncülüğünde gerçekleştirilen mücadelenin anlatıldığı “Dağlardan Sorun Beni” adlı romanda Şaman ve Şaman kültürü hakkında roman tadında bilgilere ulaşılabilir.

Orta Asya'dan Günümüze Şaman Kültürü

Şaman Kültürü’nün Günümüzdeki Etkisi

Şaman kültürü günümüze tamamı ile aktarılmamış olsa da günlük hayatta yapılan birçok davranış şaman kültürünü devam ettirdiğimizi göstermektedir.

Nazar değmesin diye 3 kez tahtaya vurmak şaman kültüründen günümüze ulaşmıştır. Kötü ruhların duymasını önlemek ve kötülüğü uzaklaştırmak için yapılır.

Gidenin arkasından su dökerek uğurlamak Eski Türklerden yani şamanlardan gelir.

Kurşun dökmek şaman kültüründe insana musallat olan kötü ruhların etkisini kaldırmak için yapılırdı ve hala günümüzde yapılmaktadır.

Doğum yapan kadının başına bağlanan kırmızı kurdele anneyi ve bebeği kötü ruhlardan korunması için takılırdı. Gelinliğe, nişan törenlerinde kırmızı kurdele bağlanması da aynı amaçladır. Şaman kültüründen kalmadır ve günümüzde hala sürdürülmektedir.

Orta Asya'dan Günümüze Şaman Kültürü Mezar taşlarının süslenmesi, türbe şeklini alması da Eski Türk geleneklerinden birisidir. Toplumda “bilge” kabul edilen kişilerin mezarlarına gidilerek yardım istendiği bilinmektedir. Günümüzdeki türbe, yatır inanışlarına benzerdir.

Şaman kültüründe her şeyin ruhu olduğu kabul edildiğinden ve doğanın kendi davranışlarına göre insanlara muamele ettiğine inanıldığından dolayı doğa ile irtibatlı olaylarda dilek tutmak yaygındır. Ağaçlara çaput bağlamak da şaman kültüründen gelir.

Tahtaya vurmak haricinde nazardan korunmak için nazar boncuğu veya başka nesnelerin kullanılması da Orta Asya’dan günümüze gelen şaman kültürü ögelerin den birisidir.

Mevlit okunması da yine şamanlardan kalmadır. Kişi öldükten sonra 7, 21, 40 gibi belirli günlerde şaman eşliğinde dualar okunurdu ve bunun yansıması olarak da günümüzde bu gelenek devam ettirilmektedir.

40 sayısı da geçmişten günümüze kalan bir kültürün eseridir. Aslında 40 sayısı sadece bizim için değil tüm insanlık için önemli bir sayıdır. Şaman kültüründe birisi öldüğünde ruhun bedeni  40 günde terk ettiğine inanılıyordu. Vefat eden kişi için “40’ ının çıkması” tabiri oradan geliyor işte.

Su içerken başı tutmak ise aklın, ruhun kafadan çıkmasını engellemek için yapılan bir harekettir.

Orta Asya’dan Günümüze Şaman Kültürü

www.parapsikoloji.net

Son Güncelleme 20 Ekim 2020 Emr

Uchiha Sasuke
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

error: Korumalı İçerik!

Parapsikoloji.Net sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et